56.mektup - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

56.mektup



şairin dediği gibi şimdi sana ne anlatsam eksik kalacak sevgili.
ama ve yine de diyorum ki; ben de seni çok özledim.
lakin; hep aynı çıkmaz sokaklara girip benzer kısır döngü duvarlarına çarpacağız korku ve endişesiyle ve hatta bilgeliğiyle söyleyeceklerimi yutuyorum ne vakittir. yazacaklarımı kaleme almıyorum. yazdıklarımı siliyorum. filmleri yalnız seni düşünerek yalnız başıma izliyorum. hakeza içimi delip geçen şarkıları sensiz dinliyorum.
böyle, uzaktan uzağa, platonizme varan bir ciddiyette diyorum; seni içimden sevmeye alışmaya çalışıyorum.
oysa ben de en az senin kadar istiyorum, tüm imkansızlıklarımızı ve şartlar denen o vahim şeyleri çocukların ve dahi ikimizin erişemeyeceği bir yüksekliğe koymayı. sonra doğan ilk güneşin huzmelerinde mutluluğumuzu izlemeyi.
hayır! 
gurur ya da kuru bir inat değil bu. olsa olsa su katılmamış bir bencillik benimkisi. yine üzüleceğim ve seni de üzeceğim korkusu. belki de seni tamamen kaybetme korkusu. 
evet!
biliyorum, hikmet benol gibi her şeyi zamanın halletmesini beklemek safdillik olur bu vakitten sonra. çünkü biz aynı ırmağa birçok kez girdik seninle. ama bir kez olsun çay demlemedik birbirimize kendi ellerimizle.

bana diyorum çay pişir. 
bırakalım her şey kendi kendine düzene girsin*
.

* oğuz atay - tehlikeli oyunlar
.