azıcık daha insan çeksen, ne çok sevineceğim bir bilsen - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

azıcık daha insan çeksen, ne çok sevineceğim bir bilsen

sevgili biladerim daha evvel de söyledi. geçen bahsi oldu. yine söyledi. benim fotoğraflarımı beğeniyormuş. eksik olmasın ben de onu seviyorum. ama şerhini eklemeyi de ihmal etmedi.
  "azıcık daha insan çeksen, ne çok sevineceğim bir bilsen"  
kuşları, vapurları ve hatta kapıları ve dahi ıssız, kendi halinde, denize açılan sokakları fotoğraflamayı çok sevdiğimi buraları okuyanlar bildi, okumayanlar gördü. instagramda falan gördüğümde ben de etkileniyor hatta onlarca hikaye hücum ediyor beynime insan portreleri sayesinde. lakin insan portresi zor. bi'kere izin almak gerekiyor. izinsiz de uzaktan ya da arkadan fotoğraflamak gerekiyor. şartlar oluşmuyor. hadi izin aldın insana beğendirmek zor çektiğin fotoğrafı! böyle olunca da en sevdiklerime yöneliyorum.. dağa taşa, kuşa vapura odaklanıyorum. biraz da kolaya kaçıyorum belki, evet. ama bu postu bilader'in şerefine yazıyorum şimdi. bulabildiğimce insan, olabildiğince insan, mümkün mertebe insan'lık halleri...

1 - ekmeğimi kazanırken / ekim 2023

bostancı sahil

bostancı sahilde mendireğe doğru yürürken gördüm abiyi. izin istedim. önce bir durdu bir şey diyecek gibi oldu. sonra tabi dedi. sen ben orda yokmuşum gibi işine devam etti. rahatsız etmemek için aceleyle 3-5 poz çektim. teşekkür ettim, kolay gelsin diye yoluma devam ettim. ama eski bir geleneği yaşatan bu emekçi abinin adını sormayı unuttum. bu da benim ayıbım olsun.
.

2 - cep delik cepken delik / nisan 2023

yeni cami

nisan olmasına rağmen soğuktu. ve yağmur çiseliyordu. insanlar telaşlıydı. bir tek eli cebinde, bu abinin acelesi yoktu. hayat kısaydı ve uzakta kuşlar uçuyordu.
.
3 - hayat kısa kuşlar uçuyor / ocak 2023


ben aslında kuşları çekiyordum. abla ne ara kadraja girdi hatırlamıyorum. öz çekim mi yapıyor yoksa görüntülü mü konuşuyor onu da bilmiyorum. ben zaten hiç bir şey bilmiyorum.
.
4 - seni yeni'cem demiş miydim istanbul? / mart 2023


bu anı hatırlıyorum. abi iki dolandıktan sonra çıktı kayalara. avaz avaz bağıracak sandım ilkin. çünkü intihar için yeterli yükseklik yoktu. hem intihar günahtı. alacaklı gibi karşı kıyıya baktı baktı baktı baktı ve gitti. dışından hiç bir şey demedi belki ama içinden çok şey söyledi bence. 
.
5 - benim gördüğüm sen de görüyor musun sevgilim? / nisan 2023

eminönü sahil

dizi çeker gibi bir halleri var. ama işin aslı öyle değil. kâh birbirlerini, kâh öz çekimlerini yapıyorlardı. bazen de galata'dan yana çevirdiler merceklerini. daha çok kadın çekiyordu. ve herkesin anı biriktirme şekli farklıydı. ben onları çekerken belki de arkada bir başkası hepimizi kadraja alıp başka bir anı yakalıyordu. kim bilir) ben bilmiyorum. 
.
6- insanoğlu kuş misali yeğen, bugün var yarın yok / haziran 2023


şu arkadaki abiler. dayı-yeğen. haydarpaşa'yı karşılarına almış sohbet ediyorlar. benim bir gözüm bu güvercinde diğeri dayı-yeğende. netlemeyi kime yapsam diye düşünüyorum. doğrusu düşünmüyorum. makine benim yerime karar veriyor. ben dayı-yeğenin ne konuştuğunu merak ediyorum. güvercin bey benim ne yapmaya çalıştığımı, tehlike miyim onu anlamaya çalışıyor. yandaki güvercin kanadından seken su damlacıklarını mevzuya dahil etmiyorum bile...
.
7 - ince işler / mayıs 2023


balık tutmak, ince iştir amirim. çaparisi, misinası, oltası, yemi. uzun iş aynı zamanda. bana gelmez. isteyene hem  kolay, hem rast gelsin.
.
8 - aramızdaki en kısa mesafe / şubat 2023


ne diyordu eski bir şarkı?
hayat bir gemi, dünya bir liman. her limanda inen de olur binen de inan ki.
.
öyle işte.
.
9 - yokuşun başında bir düşman / mayıs 2023


dün sabaha karşı kendimle konuştum
ben hep kendime çıkan bir yokuştum
yokuşun başında bir düşman vardı
onu vurmaya gittim, kendimle vuruştum
özdemir asaf
.

10 - yürüyoruz aynı garda biz / ocak 2023


bu fotoğraf karesi bir filme ait olsaydı şayet filmin neresine koyardım diye düşündüm şimdi buraya koyarken. hatta ondan ziyade bu film ne tür bir film olurdu, çekimi tek plan mı olurdu, müzikleri nasıl olurdu, oyuncular profesyonel mi yoksa halkın arasından seçilmiş sıradan birileri mi olurdu diye aklımdan geçirdim. ama bu fotoğrafın en hoşuma giden yeri neresi diyorsan.... 
başrolünde nacar saat oynuyor gözükmesine rağmen ortadaki siyahlı adamın yürüyüşü, ağırlığı, ortamı adeta esir alan aurası sol elinde taşıdığı ve ne bilmediğimiz nesnenin tedirgin ediciliği. buna karşın arkasından yürüyen kadın  ortamı dengeleyen sakinliği.
.
11 - mutluluğun fotoğrafı /  ağustos 2009


abidin belki resmini çizemedi ama ben fotoğrafını çektiğimi sanıyorum mutluluğun.
sene 2006. mevsim yaz. . 
- abi beni de beni de çek dediğini hatırlıyorum bir köy düğünün ortasında..

o çocuk şimdi de mutlu mu? 
ne yapıyor, hiç bilmiyorum. hayattan onun payına ne düştü bilmiyoruz. 
kim bilir belki, bizim her daim yaptığımız gibi bekir’le özdeşleşerek eğip başını usul usul yürüyordur bir yerlerde. 
belki okuyup kaymakam olmuş, doğup büyüdüğü şehre hizmete gelmiştir. yahut lise terkten askere gidip döndükten sonra evlenmiş, üç çocuk yapıp baba mesleğini devam ettirmiştir. kim bilir?