vakti zamanında ne istanbul film festivalinde ne de vizyonda izle-ye-mediğimiz film. dün akşam üstü hastane dönüşü kısmet oldu.
daha ilk metrelerinde turgenyev’in babalar ve oğulları’nı çağrıştırdı bana. ama değil. bu başka babalar ve oğullar!
12 yıldır ortalıkta olmayan babaları bir gün aniden eve dönünce ivan ve ağabeyi andrey ne yapacaklarını şaşırırlar. öyle ki küçük kardeş ivan en son neredeyse bebeklik fotoğraflarında bir arada bulundukları aile albümüne bakıp gelen adamın babası olduğunu teyit etmeye çalışır. andrey ise; baba özlemini en çok çektiğini belli edendir. yanlış da olsa tüm hareketlerini benimser babasının. onu rol model almaya dünden teşnedir. oysa ivan, hem zeki hem çok şüphecidir. (galiba akrep burcu oğlan) bu ani gelişin ardında bir bit yeniği hisseder. devamlı sorgular. babasıyla arasına mesafe koyar. baba demekten bile imtina eder zaman zaman. kaldı ki baba da pek tekin bir adama benzemez. hal ve hareketleri seyirci olarak bizleri de kuşkulandırır. irite eder. hele evdeki o ilk yemek masasındaki zeus halleri neydi öyle?
bizim memlekette yok öyle kazak erkek. ağır abi.
eş, kaynana çocuklar hepsi esas duruşta. son akşam yemeği masası sanki!
eş, kaynana çocuklar hepsi esas duruşta. son akşam yemeği masası sanki!
neyse..
çekirdek aile demişken, anne göz alan güzelliği dışında pek ortalarda gözükmez filmin ilk sahneleri hariç. zaten baba da anneye bir öpücüğü bile çok görür! sadece oğullarını alıp iki günlük gezmelere götürür.
bir insanı tanımak istiyorsan onunla yola çıkmalısın diye bir düsturumuz var malum. çocuklar babalarını, baba çocuklarını bu yolculukta tanıyor. tabi seyirci olarak biz de hepsini..
babanın çocukları sevmesine rağmen onlarla iletişimi bir türlü becerememesi, öfkesine yenik düşmesi, bir sıcak bir soğuk hareketleri zaten yıllardır ortalıkta gözükmediğinden oluşan dezavantajını iyice artırır. içinden çıkılmaz bir hale getirir. ki çıkamıyor zaten!
küçük kardeş ivan’ın oyunculuğuna hayran kaldım. keza yönetmenin yakın çekimlerde özellikle çocukların yüzündeki duyguyu yansıtması müthişti.
ve finaldeki çocukların bağırışlarına benim yüreğim dayanmadı ama sizi bilmem..
son tahlilde dönüş filmi; tipik, dokunaklı yine usul usul akan bir aile dramı..
benim notum 8/10.
evet.