4- giderayak bir şey derdin, onu söyle işte, sonra sus* - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

4- giderayak bir şey derdin, onu söyle işte, sonra sus*



bu sabah sekizi çeyrek geçe. yeni taranmış kumral saçlarınızla, mahmurluğun izi kalmış duru yüzünüzle, güneşi sağınıza almış, ceylan adımlarıyla işe yetişmeye çalışıyordunuz. biliyorum, herkes siyah takım elbisenize övgüler yağdıracak bugün. ama ben en çok güneşin mahmur yüzünüzdeki yansımasını sevdim. zavallı beynim bu anın fotoğrafını çekebildi sadece. sonra da çalışma masamın üzerine bıraktı. kafamı kaldırdığımda bilgisayarın siyah ekranıyla göz göze geldim. fransızca sözlü hafif müzikler gibi ağır aksak giden hayatım bir film şeridine döndü aniden. geriye, en geriye gitmek istedim. bir şans diye inledim ellerimi göğe açıp. kimse duymadı. boşta kalan elimi bardağıma uzattım. çayım bitmişti. hem aşkta hem çayda kaybetmiştim. uzun bir ömür niyaz eder gibi hiç bitmeyen bir şiir diledim tanrıdan. sizi gönderdi. bu sabah sekizi çeyrek geçe.
.
* akif kurtuluş- ay gömülür
.