afrika - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

afrika


mektuplar yazıyorsun. mektuplar yazıyorum. iki haftada üç ya da dört kez hem. sonuncusu dün gece. rüyaların bir yerde, bir şekilde mantıklı bir izahı olmalı. hem ellerim de eskisi gibi üşümüyor artık. buna da bir izahat gerek. yoksa bildiğin eskişehir ayazı benim hissettiğim. sonra sabahları sürünerek kalkıp uyurgezer olarak işe gitme meselesi var. dışarıdan bakıldığında bizatihi tembellik oysa. zorunluluk. vallahi mecburiyetten. bir de işi hiç sevmediğimden. yalan yok şimdi. okuduğum kitaplar değil. bir buçuk haftada üç sezonunu bitirdiğim diziler ve filmler hiç değil. tüm bunlara sebep. hayatın bize ters gelen olağan akışı desem inanmazsın biliyorum. halbuki bir şiire nasıl inanıyorsan öyle inanmıştın bana. geçmiş gün. miralay nazım’da dünyadan özerk, dertlerden bağımsız o aheste yürüyüşümüz geliyor aklıma. hani imkanım olsa ve geçmişten bir an seç deseler ilk ve son tren yolculuğumuza, hepi topu üç istasyonluk bahtiyarlığıma dönmek isterim. zira o zamanki mutluluğumu tarif edemem. ki zaten bu yüzden anlatmadım sana. bilmiyorsun. şair misali, ben şimdi büyük bir kentte seni üşümekteyim. ellerim hariç. afrika dahil.
.
kazka -cry