ada - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

ada



mümkün olabilseydi şayet bir adada yaşamak isterdim. denizin tam ortasında, küçük, mütevazı bir ada. tıpkı sakinleri gibi. üretken, çalışkan, gülümseyen, günaydın, iyi akşamlar diyebilen. toprağı ve denizi seven insanlar. illaki okumayı da severler. dolayısıyla ve mutlak sait faik köşesi bulunan minik bir de kütüphanesi olur. varsın kışları sert ve soğuk, yazları hep yağışlı olsun. yeter ki bir ada. sırtını ağaçlara, yüzünü denize verebildiğin küçük bir kara parçası. bisikletle bir ucundan, diğer ucuna dolaşabileceğin. sabahları yahut gün batımında uzun soluklu yürüyüşlere çıkabileceğin. elbet tek kişilik değil bu isteğim. malum aşk iki kişilik sevgilim. benim de hayallerim. hep sen'li. ağaçtan, bir kulübe yapmak istiyorum mesela. elbet iki kişilik. tamam söz! bağ bahçe işleri senin olsun. istediğini ekebilirsin. ama küçük bir ricam olacak senden. bahçede havuç mutlaka olsun. havuç mühim çünkü. siyah ve kırmızı turplar da olursa tadından yenmez hani. peki tamam, karışmıyorum başka bir şeye. istediğin kavanozlara, istediğin konservelerden koymak serbest. yok ama tutamayacağım kendimi. turşu mutlaka olmalı o raflarda. turşusuz olmaz çünkü. ha unutmadan; kulübenin pencerelerini cumbalı yapacağım ki sevdiğin çiçeklerini koyabilesin. ve sonra kırkikindi yağmurlarını beraber selamlayacağımız iki de tahta sandalye yaparım. diyorum ki sevgilim; sonsuz bir laciverdin ortasında, göçmen kuşların rotasında, kekik kokulu bir ada bulursam şayet benimle gelir misin?
.
jehan barbur - yeni hayat