acil - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

acil

oldum olasi sevmemisimdir kamu binalarini. duygusuz ve insani bogan bir hava hissetmisimdir iclerinde her zaman. hele ki söz konusu hastane binalarıysa. her daim nefes almakta zorlanirim bu gri duvarlar arasında. bir de alabildiğine soğuk gelirler bana. ne var ki bu 40 derece haziranında serinletmiyor bu soğuk. 
.
şimdi işte. acil servisin bekleme salonundayım. kırmızı ışıklı panoda tüm hastalara acil şifalar dileniyor. başka acillere göre çok sessiz burası. garip. benim işim acil değil. hasta da değilim. düşünceliyim. çok düşünceli. on gündür, üç haftadır, iki aydır ve aslında yıllardır düşünceliyim. çıkmaz bir sokakta yürüyorum. çıkışın olmadığını bilerek. hem mağlup hem mağrur. duvara toslamaya az kaldı. umursadığım duvara çarpmak değil. bile bile ve niye hala yürüyorum. sanırım bunu düşünüyorum. dün izlediğim filmde nicole kidman ; "iş, düşüncenin baş düşmanıdır" dedi. çünkü üç işte birden çalışıyordu. unutmak istedikleri vardı. geçmişi vardı. ama geleceğinin olmadığını biliyordu. sadece kalan zamanını olabildiğince iyi geçirmek istiyordu. profesör arkadaşı ise işini ve eşini kaybetmişti. bu "arıza" kadını bulmuştu. mutluydu. ve sanırım mutlu öldüler....
ama biz mutlu değiliz doktor....
olamayız da...
oysa bu şekilde kusarcasına yazdıklarımdan mutlu olduğunu söyleyen arkadaşlarım var.  elbet iyi niyetlerinden şüphem yok. lakin görüldüğü üzere buram buram kasvet ve bulantı kusuyorum burada. eskiden arada iki güzel şey yazayım diye kasardım. sonra bunun beyhude bir eylem olduğunu gördüm. içimden ne taşarsa onu yazıyorum şimdi. açıkçası kimse umurumda değil. içim bu benim. ha dışım daha farklı. nasıl bir genetiğim varsa artık. içim dışım bir değil senin anlayacağın. bu iyi mi kötü mü bilmiyorum. hoş iyi ve kötü kavramını kaybedeli çok oldu. yine de fazla uzağa gitmemiş olacak ki kendimle kavgalarım devam ediyor...
.
acil servisteyim hala. ama beklediğim hasta başka bir serviste ameliyatta. yalnız olmadığını göstermek için toplandık. biraz sonra dağılacağız her birimiz bir yana. aslında o kadar yalnız ve benciliz ki...
o kadar.
.
mutlu değiliz doktor!