banliyö trenlerini yenilemiş tcdd istanbul'da. yeni, konforlu ve hatta
biraz da havalı. elimde kitap ve bazen de gözüm dışarıda yolculuk
ederken ankara'ya gidiyor hissettim kendimi bu yeni trende. oysa ki
ankara'ya gitmeyi sevmem. ankara'yı da pek sevmem. aslında sevdiğim bir yer
de yok. yalnızca gitmeleri severim. ama gidemem.
beklemek
-
metro istasyonunun serin, derin ve loş ışığında gelecek treni bekliyoruz.
biraz uykulu. biraz düşünceli. biraz yalnız. ömrümüz diyorum zaten hep bir
şeyle...
eternal sunshine of the spotless mind (2004)
-
mevsim kış. önümüz yılbaşı. onun ardı sevgililer günü malum. netflix mi çok
inceci, yoksa ben mi çok komplo teoriciyim? bilemedim. elimi dokunduğum
yerde y...