domuz gribi ile oynama şeytan doldurur demiş atalarımız. bu sabah her
zamankinden daha çok hastayım, işsizim, huysuzum ve çekilmezim sevgilim. kötü
haber tez yayılırmış. sağ olsunlar, dostlarım severler bu yedi buçuktan
sekizlik adamı. işsizlik kulvarına yine yeniden katldığım için arayıp soranlara galiba biraz
domuz gribi oldum diyorum. iki kötü haberi bir arada veriyorum. üçüncüsü
olsa hazır kahve yapacağım ama yok şimdilik. sıcak suyumuzda bitmiş
zaten.
elbette ki böyle yeni ve popüler şeylerin hemen suyunu
çıkartmayı hatta o suyu eşeğin bir taraflarına kaçırmayı pek severiz
millet olarak. e biz de o milletin yılmaz bir ferdi olduğumuza göre
bırak da dalgamızı geçelim be güzelim. yeter ki sana bi'şey olmasın çünkü
sen mühimsin. çünkü sen benimsin. çünkü mahvolurum yokluğunda. ufak
tefek yalanlarımız mühim değil hem. ve korkulacak bir şey yok sevgilim.
normalinde ayakta ve koşarak geçirdiğim her zamanki gribe beş kala
kırgınlıklarımdan biri sadece. kuru öksürük ve ateş yok çok şükür. hem
ellerimi günde üç öğün artı yüz yetmiş yedi defa sabunu köpürterek ve
çitiliyerek yıkıyorum. tek sorun kızıl bir maskemim olmaması gerçi ben
gringo texası beğenirdim ufakken bazen de tommiksi. kızıl maskeye o
zaman kanım ısınmamıştı nedense. ama şimdi olsun istiyorum bir kızıl
maskem. istemiyorum nur topu gibi bir domuz gribim olsun.
işte bu
ahval ve şeraitte sekiz ay önce yarım bıraktığım üç aydır tamamına
erdirmek istediğim bir olasılıksızı okumak isterken radyo eksenden
yayılan o büyüleyici ses ve melodi kapladı odamın tavanını ve tabanını.
şarkıyı ilk kez duymuyordum ama beni ilk kez böylesine büyülüyordu. bir
şarkının sabaha kadar sürmesini istediğin oldu mu hiç? benim çok. ama bu
şarkı ve bu ses sonsuza dek sürsün sıkılırsam domuz gribi olayım
şerefsizim. öyle büyüleyici, öyle keşfedici, öyle içine alıp pamuklara
sarmalayıcı, öyle iç gıcıklayıcı, öyle ruh titretici ki.... öyle işte.
gördüğün üzre kifayetsiz kalıyor türk dil kurumunun tüm kelime ve
heceleri. becerebilirsem şayet bu yazının sonuna ekleyeyim de sen de beğen
olur mu sevgili?
sev de beğen!
ve dinle benim içim.....
"çauw bella"...
.
anita lane - bella ciao
beklemek
-
metro istasyonunun serin, derin ve loş ışığında gelecek treni bekliyoruz.
biraz uykulu. biraz düşünceli. biraz yalnız. ömrümüz diyorum zaten hep bir
şeyle...