duman - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

duman

şimdi tam karşımda, yağmurda pompanın başında bekleyen bp görevlisi ne düşünüyordur acaba ya da hayattan beklentisi nedir yahut var mıdır bir beklentisi veya oturmuş sıcak ofisinde yüz metre öteden onu izleyen benim beklentim nedir?
yazmıyorum yazmıyorum ama yazınca böyle karalı sarılı kelimeler dökülüyor parmaklarımdan. bir hoş sada için gelen dostlar benim için gene enseyi karartmış diyecekler ama işte ben böyle bir hal içindeyim aslında derin keder içindeyim candan erçetin misali. ya da geçimsizim daha çok.

plastik toplarımız vardı eskiden taştan kaleli çift kalelerimizde. meşin topu ancak patlak haliyle bilirdik. dışı az buçuk sağlam olanın da içine plastik topu koyar yorgan iğnesi ile dikerdik. lakin iki tekmeden sonra açılır yeniden dikiş yerlerinden atardı. işte böyle tam tutundum derken dikiş yerlerinden geri atıyor bazen hayat insanı. ama yine de şarkıdaki gibi bazen bilmeyerek ne yaptığımı iyi kötü güzel çirkin her biçimdeyim. kah devrik cümlelere sığınıyor sıkılınca yatık sekiz oradan en nihayetinde mutedil kıyılar. endişeye mahal yok yarın yatık sekiz gidebilir lakin mutedil kıyılar ben olduğum sürece burada kalacaktır.

veyahut da tam karşı binada bir alt çaprazımdaki genel müdür kılıklı abi benim gibi on beş dakikadır gömülmüş bilgisayarına kafasını kaşıyarak ne düşünüyor? benim on seneki sonra halim olabilir mi? ya da ben onun on sene önceki hali. karma marma paralel evren hikayeleri vardı hani böyle bi'şey mi? yüzeysel veya direk hayatımıza bir şekilde giren insanlar hakkında genel geçer düşünmüyorum. bir sebebi olduğunu düşünüyorum artık. sadece o kadar ama. fazla derine inmiyorum. ama bazen de iniyorum galiba. misal dün akşam tren camından akşamın karanlığına dalan adam. baktıkça bir sarmalın içine giriyor. gözlerinin yeşili her geçen saniye daha da koyulaşıyor. olanlara anlam veremiyordu besbelli ki. daldıkça rayların koyu karanlığına daha bir hüzünleniyordu sanki. belki de kulağındaki müzikti onu bu denli hüzünlendiren. anlam veremediği bir kısır döngünün içindeydi sanki.

ama çoğu zaman da kapatıyorum gözlerimi işe gitme-eve dönme ritüellerimde uzun bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyorum kendimi. nereye gittiği meçhul bir trenin içinde olmayı diliyorum açtığımda gözlerimi. olmuyor ama. lakin yine de soğuk ve yağmurlu kış sabahı buz gibi bir trende duman dinlemek. güzel.
çok güzel.
ama senden güzel değil..
.
duman - senden daha güzel