temmuz - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

temmuz


ay başından beri yeni bir iş yerinde, yeni bir sistem kurmak üzere hummalı bir çalışmanın içerisindeyim. lakin işverenler kurumsallaşmanın, departmanların bir bir ayrılıp , kapılara da bölüm isimleri yapıştırılıp, üzerlerindeki angaryaların başkalarına aktarılmasından ibaret sanıyorlar.

ve ben red kit misali evimden uzaktayım bir haftadır. bulunduğum koordinatta akşamları internete ulaşmak zor. vayırlesi açıp define avcıları gibi oda oda dolaşıp bulamadığım kablosuz bağlantıyı geçen akşam tuvaletin yakınında yakaladım. internete giriyorum ama bloguma giremiyorum. üstelik yorum da bırakamıyorum. tabi ki denedim. ama hayır tuvalette de hiç çekmiyor. ben de sadece okuyorum. okuyorum. bi'de wördde yazıyorum.

oysa istanbul yine yeniden çok çok hem de çok sıcak. rutubet de çok. bir de arı çok buralarda sevgili şinasi. lakin ufukta görünen bir tatil yok. ama umudum var yine de. mazotun bir yetele olması olasılığından biraz daha fazla tatile çıkabilme ihtimalim. yazlar boyu o ihtimali sevdim zaten hep ben.

şimdi ne mi yapıyorum?
eski bir cmylmz filmini izliyorum.
her şey çok güzel olacak.
evet.
.
mazhar alanson- bu ne biçim hikaye böyle