huzur - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

huzur

bu sabah şehir içinde minik bir yolculuğa çıktım. okumak için de yanıma ‘huzur’u aldım.
ne kadar ironik değil mi sevgili viktor?

bilirsin, saniyelik anlar dışında yanıma ve yöreme hiç uğramayan, bende hiç olmayan iç huzurdan bahsediyrum. hem bilemiyorum, hani dışımda olursa belki içime de sirayet eder diye düşündüm şimdi sana yazarken.
böyle olmayacak şeyler düşünüp imkansız bir sürü hayaller kuruyorum işte.
deli saçması. bak ama bunu biliyorum.
yine de düşünmeden edemiyorum bazı şeyleri. 
hem birazcık hayal kurmanın, fantazyanın kime ne zararı olabilir ki? 
..
diyelim ki bu manyak trump ve onun oyundaşları (kore,çin,iran,rusya liderleri) dünyayı gaza bulasınlar. ama öyle bir şey olsun ki; bütün gazlar birleşince öldürücü olmaktan çıkıp başka sihirli bir şeye dönüşsünler. renkli bulutlar olsunlar mesela. ve yağmurlar rengarenk yağsa. pembe yağmur yağınca damlaların ulaştığı insanlar mutlu olsunlar. mavi yağmura temas edenler huzurlu olsunlar. ne bileyim işte, yeşil yağmurla hemhal olan hastalar şifa bulsunlar. böyle derin bir mevzu ve bu mevzuda renkler ve zevkler tartışılmaz. ancak çoğaltılabilir. anlıyor musun? ama ve fakat bu kadar güzelliğin elbet kötü bir tarafı olacaktı. o da kırmızı yağmur. 
yok hayır korktuğun gibi değil! bu yağmur öldürmüyor. lakin ölmekten beter ediyor. kırmızı yağmura temas edenler bir daha asla diğer renk yağmurların olumlu etkilerini yaşamıyorlar. deyim yerinde ise kırmızı yağmurda büyü bozuluyor. at arabaları bal kabağına dönüşüyor. o yüzden kırmızıya dikkat edilmeli. kırmızı mühim. kırmızı cıs!



kabul ediyorum, hayal edelim derken gazlar, kimyasallar hoş şeyler değil tabi. onun yerine kitaplardan yürüyelim biz canım viktor. bir şey olsun, bir paralel kapı açılsın mesela ve kitap cini çıksın, yüksek bir yerden duyuru yapsın mesela. 
“ey bu kadim coğrafyanın çilekeş insanları, çetin sınavlardan geçip birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacınız olduğu şu günlerde biliyorum pek çok dileğiniz var. lakin sonuçta ben de emir kuluyum ve yetkilerim sınırlı. o yüzden size belli şartlar dahlinde tek bir dilek ve mutluluk hakkı vereceğim.” diyerek anlatsa mevzuyu. örneklendirse. biz de istediğimiz kitaptan başlasak.
ben misal şimdi tanpınar’ın huzur’unu taşıyorum ya yanımda. isminden mütevellit, onu elime aldığım, yanımda bulundurduğum her vakit kendimi sessiz bir adada, yahut sakin bir koyda mevsim rüzgarlarının şefkatinde bulayım. fonda da eleni karaidrou çalsın. kitabın huzuruyla yoğrulayım falan. bunun gibi her kitap okuyan kitabın ismi ile müsemma olacak olumlu hisleri idrak edip, yaşayacak. hayat bayram olacak. emel müftüoğlu yeniden şarkı söyleyecek!
fakat türküz tabi, suistimale teşneyiz. o yüzden kolpa yapılmaması için kitap cininin yukarıda bahsettiği belli şartlar olacak. sayfası ne olursa olsun. kitap en geç bir hafta içinde bitirilecek. her gün mutlaka ve en az 10 sayfa okunacak. kitap biter bitmez, ara vermeden başka bir kitaba geçilecek. elbette ki bu sihirli etki sadece huzur için değil bütün kitaplar ve isimleri için geçerli olacak. ha denilebilir ki olumsuz kitap isimlerinde nasıl olacak. elbetteki ters etkiyle çalışacak. misal huzursuzluğun kitabı okuyana yine huzur şeklinde sirayet edecek. normandiya çıkarması’nda havadan bombalar değil güller yağacak.
zaten kitap etkilerinin ve karşılığının sadece manevi şekilde alınacağı, maddi hiç bir getirinin olmayacağıdır. sonrası zaten gelecek. bir bakacağız kimse yerlere değil çöp atmak su bile dökmeyecek. otobüse, metrobüse binerken usul usul sıraya girecek. bırak emniyet şeridinden gitmeyi, boşa doluya kornoya basmayı, hatasız sollama bile yapmayacak. siyasetçiler gözümüzün içine bakıp yalan söyleyemeyecek. çünkü bilecekler ki en küçük bir kandırma teşebbüsünde hep bir ağızdan “siyasetçi çıplak” diye bağırılacak. sevenler sevdiğini açıkça söyleyecek, ayıp olmasın diye eş ve dostlarının mahalle baskısına maruz kalanlar özgürce hayır diyecekler. insanlar yaşamak için zoraki çalışmayıp sevdikleri işte çalışmak için yaşayacaklar. böyle bir dünya. böyle bir ülke. böyle uçuk bir hayal. sevgili viktor. bu sabah diyorum yanıma huzuru aldım!
.
eleni karaindrou - eternity and a day