Sabah, sekiz buçukta alacaklı gibi dayandım kapısına. Habersiz gitmiştim. Şaş…
yazının devamı »Otobüs perona gireli henüz beş dakika olmamıştı ki, bagaj sırasında beklerke…
yazının devamı »havadan sudan konuşuruz. bu sene istanbul’da hiç kar yapmadığından ama yağmur…
yazının devamı »saat beşi biraz geçiyor. balkonda, hem ruhumu hem bedenimi ilk bahar güneşine …
yazının devamı »sabah: bir otobüs dolusu sessiz insan. cumartesi sabahı e-5’in ağır trafiği…
yazının devamı »çok değil; daha bir iki sene evvel ezbere adımlarla ve zafer kazanmış komutan s…
yazının devamı »kadıköy’ün merkezinde. gök gürültüsüyle karışık dolunun tam orta yerinde. bir h…
yazının devamı »sibiryan soğuğu, yüzyıllık uyku ve beşiktaş'ımızın tam zamanında gelen fen…
yazının devamı »yazmayı özledim. kuşların pervasız uçuşlarını özledim. ve dinlediğim şarkıların…
yazının devamı »kendimle dalga geçersem, hayatla başedebileceğimi düşündüm hep oysa ki . alt e…
yazının devamı »her gün bir şarkının kuytusuna saklanıyorum. bıkana kadar değil de günün sonuna…
yazının devamı »