291 - banka mesaj atıyor. sizin için hazırladığımız ürünü alırsanız şu kadar da hediye bonus vereceğiz. sanki aloe vera ürünü satıyor. bankasın sen yahu. banka. ne üretiyon da satıyon?
.
292 - haftada bir twitterdan mesaj atarak belediyeye metro merdivenlerini, asansörleri, yürüyen bantları falan yaptırıyorum. yazmasak ilgilenmiyorlar. malum küçük enişte de şahlandı. biraz da ben süreyim şu koltuğun ve gücün sefasını diyor. haklı adam! ama biz de aptal değiliz. gelen gideni çok fena aratacak ama işte coğrafya gerçekten kader amirim gerçekten!
bunu bilmeme rağmen bazen acayip coşuyorum. ülke eğitim ortalamasını üniversite iki terk zannediyorum. bizim seçmene borgen dizisini izletsek ya diyorum. oradan farklı ütopik çıkarımlar elde ediyorum falan. sonra annem mithad oğlum hadi sahura kalk diyor..
.
293- merak ediyorum. ben mi çok abartıyorum. yoksa gezegenimizde gerçekten “canavar” çocuklar mı yetişiyor? apartmanda, sokakta, otobüste, avm’de, lokantada, plajda her yerdeler her yerde. lan tamam çocuksun da istediğin şeyi iki kelimeyle söylemek yerine niye böğürüyorsun hemen annneeeeöö, babaeeeee diye. hem guinness'e aday olacak kadar o ne uzun ağlamaktır öyle. sonra o hiperaktivite. düz duvarlara tırmanmalar, apartmanı yıkmalar, çocuklar kaplarına sığmıyorlar amirim. bi anormaller. bilimsel hiçbir veri yok elimde ama bunun tamamen yiyip içtiklerimizle ilintili olduğunu düşünüyorum. şahsen ben kendim.
.
294- dün sabah 06:25 gibi metronun en ön vagonundan içeri girdim. köşede oturan saçları olmayan, siyah deri ceketli, tespih çeken abi bana şöyle baktı baktı baktı ama bir yandan tespihini çekmeyi ihmal etmedi. sanki bir yerden tanıyacakmış gibi baktı. lakin hiç bir şey demedi. başını öne eğdi. yolumuza devam ettik. bazen oluyor öyle..
.