67- mrs. wilson ve hayatın anlamı - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

67- mrs. wilson ve hayatın anlamı

 


gerçek bir hikayeden esinlenen lakin yalanlarla dolu bir drama.
üç bölüm. hap gibi. bir oturuşta bitiriyorsunuz. 
ama ne olaylar ne olaylar. tam, her şey yerli yerine oturdu. sular duruldu, tamam artık daha da bir şey olmaz dediğiniz anda oluyor olacak olan her şey.

game of thronese'daki ejderhalar kraliçesinin sağ kolu jorah mormont abimiz olayın tam göbeğinde. öyle fırıldaklar çevirmiş ki her seferinde yok artık diyorsunuz. hani ancak filmlerde olur böyle şeyler diyorsunuz ama gerçekten olmuş.

bu mormont abimiz yani alec wilson aslında ingiliz casusudur. hobi olarak da romanlar, hikayeler yazar. bakanlıkta çalıştığı müstakbel eşi de yazmaya meraklıdır. ama amatörce. ikilimiz londra merkez parkında otururlarken aralarında benim de hemen dikkatimi celbeden aşağıdaki diyalog geçer.


+ yazıyor musun?

- birazcık. şiirler, günlükler. şu ana kadar basılan olmadı tabi.

+ ne hakkında yazıyorsun?

- içimdeki duyguları yazıyorum. daha çok göstermek istediğim şeyleri.

+ hiç de bile. hayatının bir anlam ifade etmesini istiyorsun.

.

öyle mi gerçekten..?
bunun için mi yazıyoruz sahiden? 
milyarlarca insanın yaşadığı bu dünyada ben de varım deyip görülmek için mi?
bence evet.
mormont abi haklı..
dönüp dolaşıp yine kafka'nın yakması için (ama yakmayıp yayınlatacağını bildiği için) arkadaşına verdiği günlük örneğini vereceğim.
gidip bir köşede kara kaplı defterlerde sakin sakin bizden gayrı kimsenin okumayacağı günlükler de tutabilirdik. yahut modern moleskine dediğim blogu herkese kapatıp kendi kendimize de yazabilirdik.
ama yapmadık.
alem-i cihana yayın yapıyoruz.
"beynelmilel" oluyoruz. afrika'dan amerika'ya, avrupa'dan asya'ya oradan avustralya'ya bir kez bile olsa birilerine okutuyoruz cümlelerimizi.
belki de unutulmamak için.
suzan defter'in ekmel beyi unutulmak için yazıyordu.
"bu defter bittiğinde beni unut eyy okuyucu" diyordu.
ama ve sanırım biz unutulmamak için not düşüyoruz bu beyaz cama..
unutulmayıp "var" olmak için!
ya da...

.

ameli martinez, anis karek, amari - besame