20- sirkeci garında bir adam fena halde babama benzer - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

20- sirkeci garında bir adam fena halde babama benzer


eski bir fotoğrafa bakıyorum şimdi ve hiç eskimeyen bir hayata 
araphan'dan silahtar'a iner gibi geçen zamana bir de
sevdiğim adamın hatırlattıklarına bakıyorum
oysa ben en çok sirkeci’den cağaloğlu’na çıkışları sevdim 
karaköy'den haydarpaşa'ya dönüşleri saymazsak 
ilk o sene kahraman ilan etmiştim onu, nasıl unuturum
15 yıl sonra şampiyonluğa koşuyordu beşiktaş
prenses diana çok güzeldi, sovyetler birlik içindeydi
ali kemal'in kornerden attığı gole sevinirken serçe parmağını kırmıştı ahmet abi
esnaf lokantasında hesabı ödemek için güreşmişlerdi mehmet amcayla babam

anılar diyorum bazen cam gibi batıyorlar, bazen dünyayı aydınlatıyorlar
şimdi ahmet abi yok
babam yok
kimseler yok
hatıralar var
sahibini ve neşesini arayan fotoğraflar sonra
sirkeci garında babamın hiç görmediğim yaşlılığına benzeyen adamlar
ardında ciğerimizi delip geçen şarkılar ve
annemin 25 yıllık özlemi
fırından yeni çıkmış ekmek kokusu gibi
tüm yaşanmışlıkların sağlaması

bir fotoğrafa değil de eski bir şiire bakıyorum sanki yüksekçe bir yerden
eski ve tehlikeli kafiyelerden sigara kokusu geliyor babamın
daha ilk mısrada ayak seslerini duyuyorum ikinci kattaki evimize çıkan
yorgun mecazlarda nefesi kesilir gibi oluyor, öksürüyor öksürüyor
annem sigaradan olduğunu söylüyor
içme şu zıkkımı diyor içme 
ben olanlara anlam veremiyorum
çünkü daha çocuğum orta bire gitmeye can atan nergiz kokan balkonumuzda

biliyor musunuz?

aslında babam, simsiyah paltosunu pelerin yapıp peşimden atladığı günden beri kahramanım benim

bilmiyorsunuz.

..

fatih kısaparmak- benim babam