huzur - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

huzur




dün akşam ve bu sabahtan beri mümtaz ile nuran’ın filizlenen aşkını okuyorum, evet, ahmet hamdi tanpınar’ın huzur romanı bahsettiğim. sanırım 2018 yılında almıştım. akmar pasajındaki sahafla kelime güreştirerek. yine böyle kış vaktiydi. işte o  kıştan bu zamana hep yarım kaldı kitap. bir türlü içine giremedim. fakat bu kış farklı bir hevesle aldım elime. ama yok hayır, o zalim klişeyi dillendirmeyeceğim. bir vakit beni de inandırnışlardı. neymiş; kitapların bir okunma zamanı varmış. yahut filmlerin izlenme zamanı. hayır efendim ne münasebet! kitaplar, filmler olduğu yerde duran cansız varlıklardır. kafası kesik tavuklar gibi her yere yetişmeye çalışıp koşturan ve vakti olmayan bizleriz. elbet mesele sadece vakit değil. aklen ve kalben de orada olmalıyız. sanırım ben şimdi tam oradayım!
.
hamiş: o da biliyordu ki; sevmek, mesut olmak,, sevmeden evvel tanışmak, sevdikten sonra unutmak, hatta düşman olmak olağan şeylerdi. fakat denizde yıkanmak da öyleydi. uyumak da öyleydi. her şey, herkeste olduğu gibiydi…” sayfa:121
.