yine bugünkü gibi sıkıntılı, boğucu bir akşamdı. lüzumsuz insanlara canım sıkılmıştı. sonra hiç tanımadığım siz, hiç tanımadığınız bana değer verdiğinizi gösteren minik bir jest yapmıştınız. hiç görmediğim, tutmadığım elinizi uzatmıştınız.
o anki sevincimi, anlık da
olsa dünyanın güzelliğini anlatamam.
anlatamadım da zaten.. ama unutmadım da. hiç unutmadım.
eylüldü. bir çarşamba akşamıydı.
çölümde açan bir çiçek gibi güzeldi
jestiniz. beklenilen günler gibi, korkmazgil'in bir dost evi şiiri gibi güzeldiniz. peki ama bunu niye yazıyorum şimdi?
aynı akşamın sıkıntısındayım şimdi. aylardan ocak. günlerden salı. bu kez çiçeksizim. kimsesizim.
öyle işte.
tarih bunu da kaydetsin diye...