bazı şeyleri tekrar, tekrar ve tekrar söylemek belki dilde bir “aşınma” yapar ama yürekte asla ve kata. söylemek istediğim; mutluluk dediğimiz olgunun güneşle bire bir ilgisi var bayım. hatta ve bizatihi saf kaynağı güneş olmalı mutluluğun. en azından benim için. üstad süreya bir kez daha kusura bakmasın. ama öyle.
çünkü bugün sahilde sevgilisinin geleceği gemiyi bekleyen aşık gibi, yatağında dermanını bekleyen hasta gibi, baharda tomurcukların çiçeğe dönüşmesini bekler gibi yolunu gözledim. sabahtan beri kâh gri, kâh kara bulutların arasında kaldı.
ben umudumu, o mücadelesini bırakmadı.
ben umudumu, o mücadelesini bırakmadı.
ve nihayet saat on yediyi biraz geçe kavuştuk.
ben yine tüm benliğimi ona teslim ettim. o cömertliğinden taviz vermedi.
hem ruhuma, hem bedenime gerekli takviyeleri yapıyor şimdi.
hani yorgun ve tembel olmasan hemen burada, bu sıcaklıkta bir astral seyahat bile yapardım.
hem ruhuma, hem bedenime gerekli takviyeleri yapıyor şimdi.
hani yorgun ve tembel olmasan hemen burada, bu sıcaklıkta bir astral seyahat bile yapardım.
ama mutluyuz be viktor. mutluyuz.
daha ne olsun..