şahsen ben sana öyle ulu orta, hem de dünyanın dilinde eskimiş ve üstelik tarihi bir yapım ekine ulanmış bir isimle hitap etmek yerine benim için ifade ettiğin her anlamda, her duyguda seslenmek isterim
sevgilim!
mümkün olsa hepsini aynı anda ve aynı ses uyumunda bir
çırpıda söylerim. lakin mümkün değil.
belki aynı anda söyleyemem ama
yazabilirim.
çünkü sen...
evet çünkü sen; benim bu basit ve sıradan hayatımın geceleri yıldızı, gündüzleri güneşisin
izlediğim filmlerim, okuduğum kitaplarımsın
ve elbet dinlediğim müziksin. ama en çok da senle başlayan hayatımın introsusun.
sen çünkü .
yazma sebebim, kahvemde şekerim, aldığım nefesimsin
şiirimin yüklemi, hayatımın öznesisin
diyorum ki sevgilim; sen benim her şeyimsin.
çünkü ben;
dünyanın bildiğim ve bilmediğim tüm dillerinde, ulusal ve uluslarası
tüm sularda ve dahi bütün kıta sahanlıklarında, ulaşılabilmiş ve ulaşılamamış tüm hava
sahalarında, yerde ve gökte, yazda ve kışta, bütün fransızca şarkılarda, henüz adı konulmamış kitaplarda ve elbetteki en bağımsız avrupa filmlerinde ama en çok da şu devrik cümlelerimde seviyorum seni.
.
indila - love story
.
beklemek
-
metro istasyonunun serin, derin ve loş ışığında gelecek treni bekliyoruz.
biraz uykulu. biraz düşünceli. biraz yalnız. ömrümüz diyorum zaten hep bir
şeyle...