dün gece çok güzel şeyler düşündüm. o kadar güzellerdi ki büyüyü bozmamak için kalkıp yazmaya yeltenmedim. doğrusu biraz da üşendim. ama ve hani moda deyimiyle yaşanılması gereken anlardı. anlat desen anlatamam şimdi. yaz desen yazamam. farkındayım bulutsuzluk özlemine bağlayıp düşündüğümü yeniden yazamıyorum belki ama o anları düşünüp mutlu olabiliyorum.
hani çalan tüm romantik şarkılara, kayan yıldızlara inat sonsuz bir sessizlik hakim olur ya geceye sonra bembeyaz düşünceler yağar toz pembe hayallerin üzerine, hiç duymadığın, okumadığın güzellemeler uçuşur zihinde. rüyanda yahut gerçekte dahi söyleyemediğin cümleler hani. yakaza halinde belki. ve sana dair hepsi. geceye ve hayallere. içinde hep sen olan elbet.
işte öyle bir geceydi. sessizce doldular içime. nerdeyse üç sayfa, on iki paragraf dolusu.
seni bana getirdiler.
müteşekkirim.
yazamıyorum belki ama düşünüyorum geceyi.
şimdi.
saat üç yönünde giden gemiye binmeli.
.
emre aydın - beni birazz böyle hatırla
.
beklemek
-
metro istasyonunun serin, derin ve loş ışığında gelecek treni bekliyoruz.
biraz uykulu. biraz düşünceli. biraz yalnız. ömrümüz diyorum zaten hep bir
şeyle...