bir kupa dolusu kahverengi sıvı. içinde minik bir dilim limon.
ıhlamur-çay-limon-vitamin-çay- ıhlamur her zamankinden basık bir oda ve
yine limonlu çay. ne çalışmak, ne de düşünmek istiyorum şimdi. sadece
sessizlik.
sevdiğim ama uzun zamandır görüşemediğim güzel insan, bir
film önerisine denk gelmiş ; ruh eşi (cafe de flore ) filmin ismi. c.r.a.z.y.'nin
yönetmeninden. hem konusu hem yönetmeni ilgi alanımda olunca.
araştırdım. film ekimi'nde gösterilecekmiş. biliyor musun sinema sinema
diye atıp tutuyorum buralarda ama hayatımda hiç gitmedim film ekimi'ne
ben. bu ilk olacak. hem belki film eşime yani ruh eşime de orada
rastlarım. kim bilebilir ki? hayat sürprizleri, aşk tesadüfleri. hayal
etmek de güzel. ne kaldı ki hem elimizde. diyorum ki film ekimi'ne
gidelim limonlu çay içelim.
beklemek
-
metro istasyonunun serin, derin ve loş ışığında gelecek treni bekliyoruz.
biraz uykulu. biraz düşünceli. biraz yalnız. ömrümüz diyorum zaten hep bir
şeyle...