ağustos sıcağında denize girenlerin su sıcaklığını kontrol ettiği gibi
önce beni baştan aşağıya şöyle bir süzdüğünü fark ettim. sonra gönül
rahatlığı ile oturdu yanıma. gözünün önüne düşen sarı saçlarının
perçemini düzeltti. kulaklığını taktı sakince. sonra o, adını deli ve
çocuk merakıyla öğrenmek istediğim kitabını okurken ben otobüste ve
dolmuşta hala yanına oturulabilir adam olduğum için seviniyordum içten
içe.
.