tıraş olduğum aynadan telefonun çılgın alarmının çalacağını anladığım an
sol elimle ve bir hışımla çamaşır makinesinin üzerindeki telefonun
alarmını kapattım. sağ elimdeki traş bıçağı ile de yüzümü kestim aynı
anda. yarı uykuluydum. ama oralı değildim. akşamki türkiye-yunanistan
maçı ne oldu? robbie keane kartal olacak mıydı? hem evet hayır meselesi
n'olacaktı? bir de ve erkan yolaç bu işe ne diyecekti? kafamdaki basit
sorular bunlardı. evet yüzümde kan vardı. ama sanki daha çok kalbimdeydi
sızısı. sonra bir an için dedim ki kendime; bu cümleler bu kadar
kafiyeli olmak zorunda mıydı. şarkılar da bu kadar güzel, bu kadar
hüzünlü?
ha usta?
ne dersin?
.