sadık bir kez daha haklı çıktı. bu şarkılar bir şeylerimizi çalıyorlar.
eski fotoğraflarla şarkıları bir araya getirmemeli. halbuki daha önce yazmıştım bunu. ama kendimi dinlemediğimi de.
tuhaf.
hani yazmak ayıp değil. biri dokunsa şu an ağlayacak gibiyim. lakin asla özlem değil başka bir şey bu. keyifle içtiğin çaya sıktığın limonun verdiği buruk bir tat gibi ama özlem değil. başka bir şey.
hem nasıl bir oyun bu. ya da oyun değil de gerçek mi? insan ne hissettiğini bilmez mi? ben bilmiyorum. ya hissedersin ya hissetmezsin. her zamanki gibi ortada durmuş öyle bekliyorum. çünkü ne zaman hareket etsem hep çarpılan ben oluyorum. fazla kımıldamadan el yordamıyla ilerlemeye çalışmam bundan dolayı. ama vakit yok. çok tuhaf şeyler düşünüyorum. mazrufa değil zarfa bakıyorum hiç gereği yokken. sonuç alamayacağımı bile bile buz dağının görünen kısmını irdeliyorum ısrarla ve inatla. fakat delirmek bu kadar kolay olmamalı. ama işte bir çıkış yolu da olmalı. vakit yok.
.