başlığı doğru mu yazdım bilmiyorum ama bu sabah acayip bir zamanlama, 
tayming senkranizasyon adı her neyse uyum içindeydi sanki her şey. ya 
da sabah mahmurluğunda bana öyle geldi. bilmiyorum. başında yeni yazan 
hiç bir bozuk parayı kabul etmiyor artık hiç bir esnaf. dördüncü gün 
öğrendim. dolmuşta bu yüzden arbede çıkıyordu neredeyse. ama arbededen 
çok aklımda kalan ; hani böyle ayarlasan ve önceden söylesen aynı anda 
yapamayacakları bir zamanlama ile ben dahil dört kişinin 19 mayıs 
hareketlerindeki bir uyumla dolmuş ışıklara yaklaşırken aynı salisede 
hep beraber ayağa kalkmamızdı. nedense mutlu etti bu beni. salakça bir 
şey ama öyle. hani ağır çekimi olsa beş on defa daha izlerdim. sonra 
metrobüse koşar adım giderken ani bir hareketle beni durduran otuzluk 
delikanlı kızıltoprağı sorarken hemen peşindeki bey amca "tren pendikten
 geçer mi" dedi aynı otuz saniye içinde. ikisi de güzergahlarının tam 
aksi yönündeydi oysa ki. ben koşar adım devam ederken cevaplarını 
verdim. yüzlerindeki ifadeye bakılırsa sanırım anladılar beni. sonra 
yeni bir yılın ilk iş gününde yine erken geldim ofise. tabi metrodan 
iner inmez şirketin önünden geçen otobüsü yakalamanın payı büyük bunda. 
senkronizasyon evet. ha bir de tabi ki işi çok sevdiğimden değil erken
 gelmem. malum kıtalar arası gidiyoruz. trafiği, yağmuru, çamuru, lodosu
 karı, atamızdan yadigar atabarı var bunun. ki bu sabah kıçım dondu 
resmen. şimdi içerisi sıcak, çok sıcak.
.
haluk levent -kağızman
 
 
 
 
