- kafadan söyleyeyim. benim gibi rehavet'ler, oblomov'lar ve daha bili…
yazının devamı »niye bakar ki bir insan tanımadığı bir insanın yüzüne dik dik. okul yahut asker…
yazının devamı »bu kokuyu seviyorum. tatilim, dinlencem bitse de sıkıcı dönüş yolunda olsam da…
yazının devamı »bu tatil beldesinde iki gün oldu merkeze inmeyeli. teksire yazdıklarım birikti.…
yazının devamı »her gün merkeze inmek zor geliyor artık. gerçi çok uzak değil ama rehavet hisl…
yazının devamı »kaptan ikide bir arkaya baktığına göre en arkadaki yolcu ücretini ödemedi sanı…
yazının devamı »audi üç. siyah. ama simsiyah. gördüm mü içimin yağı eriyor arkadaş. ben ki böy…
yazının devamı »* tüm keşmekeşliğine, trafiğine, kalabalığına, gürültüsüne, kirine rağmen, her …
yazının devamı »satırlarıma başlamadan önce şehrin göbeğine ve dahi en işlek yolunun kenarına …
yazının devamı »sil baştan başlamak lazım bazen son vakitler üzerimize çullanan hüznü, efkar…
yazının devamı »güneşle uyandım, uzun zaman olmuştu koşmayalı.... yazmakla yazmamak arasında …
yazının devamı »sabah işe gitmek için yola koyuldum. (bakmayın buralarda sürttüğüme birinci iş…
yazının devamı »şubatın yirmibiri gecenin onbirbuçuğu topçular iskelesindeyim yahut eskihisar. …
yazının devamı »sanırsın monaco prensesi. iki adım önümde. işe yetişmeye çalışıyorum. geçme me…
yazının devamı »çok iyi biri değilim kabul. ama çok kötü de değilim. hani şu klişelenen "ö…
yazının devamı »- sahilde denize gireceksindir ama su soğuktur, tereddüt edersin. yanına güz…
yazının devamı »portakal, elma ve kepek ekmek almam gerekmiş. ama meşgulüm o sırada. metrobüst…
yazının devamı »