cayma hakkı: benim yalnız ve güzel ülkemde yasaklar delinmek, kararlar bozulmak ve nihayet sözler -özellikle insanın kendine verdiği- tutulmamak içindir. sahile inmeme kararımın üzerinden daha on iki saat geçmeden kıyıdaydım. ama yukarıdaki güzellik için de inilmez mi ibrahim, sen söyle?
...
çiçek-böcek : tıpkı çiçek isimlerinde olduğum gibi böcek seslerini ayırt etmede de zırcahilim. misal öğlenin tam göbeğinde can havliyle bağıran böcekler çekirge mi ağustos böceği mi yahut başka bir şey mi bilmiyorum? ilginç olan su pompası gibi belli bir süre gürültü yaptıktan sonra susuyorlar. bir vakit sonra yeniden başlıyorlar....
bedevi : arizona çölünden hallice arazideki gelişmemiş, bodur ağaçlara, sararmış dikenli çalılara ve çok daha uzaklara bakıyorum. rüzgar öyle sert esiyor ki western filmlerindeki gibi diken topları üzerime üzerime gelecek sanıyorum. yetmiyor, uzaklarda, titreşen sıcaklığın gerisindeki karaltıda bir atlı görüyorum. yanıma ulaşması fazla uzun sürmez. ben çayımı yudumlarken masama bir resim koyup o adamı tanıyor muyum diye sormasından endişe ediyorum. çünkü o adam on yıl önceki benim. resimdekini soran, on yıl sonraki ben. bunları yazan şimdiki ben. öyle bir bedevilik. öyle bir müşkülpesentlik.
...
duman otel : iki bin on beş yazındaki kitap okuma hızının oldukça gerisindeyim. o yaz mesela; bir haftada dört kitabı bitirmiştim. şimdi dört kitap yazınca yanlış anlaşılmasın! sizin aklınıza ne geldi bilmem ama benim aklıma barış mançı’nun benden öte benden ziyade eserinin sözleri geldi. neyse okuma hızı diyorduk ve dört kitabın ikisi en az üç yüzer sayfalık hatta dört yüz beş yüz sınırına dayanan kitaplardı. netameli bir yazdı. okumaya ve yazmaya vermiştim kendimi. güya bu yaz da öyle olacaktı. bir hafta biten kitap sayısı iki. okunacak kitap sayısı; üç. bunların ara başlıkla yani duman otel ile ilgisi ne peki?
az önce biten ikinci kitabın adı duman otel. yazarı; bir arkadaşımın arkadaşı. bülent çallı. 2015 te çıkan ilk kitabı simsiyah’ı çok beğenmiştim. ikinci kitabı duman oteli de beğendim. kelime oyunlarını sevdim. yazarın kafa yapısına bayıldım. daha ne diyebilirim bilmiyorum. alın okuyun işte!
...
yeni: ne vakit yeni bir şarkı ya da şarkıcı keşfetsem dünya kupası maçının dev ekranında kendini görmüş seyirci sevinirim. şımarırım. bokunu çıkarana kadar (ki takribi olarak bir oturuşta altmış altı defa) ardı ardına o şarkıyı dinlerim. daha evvel gambia şarkısına ve sesine meftun olduğum sona jobarteh hanım’ın yeni bir şarkısını buldum. ve şu an kırk üçüncü tekrardayım.
evet.