fakat sadece benimle
ve ama sadece sen konuş
söyle aklına eseni, ne olursa olsun mesela
diyorum ki sevgilim;
bakir bir adanın kıyılarına vuran dalgalar gibi konuş benimle.
yahut mutluluk ve aşk kokan bir melodi gibi.
diyorum ki ne güzel olurdu dinlemek seni.
hem yalnızca seni.
ses etmem söz
kıvrılır bir kenarda sessizce dinlerim seni.
öyle ki çığ sessizliğinde k2'nin.
ya da çalışkan ve uysal bir öğrenci bedeninde dinlerim
veya güneş girmeyen evin hastası belki maun bir sehpa gibi hareketsiz
belki de elinden bir türlü bırakamadığın aşk romanı olarak dinlerim seni.
ama mutlaka dinlerim bilirsin
diyorum ki sevgilim konuş yeter ki
hem durmadan hiç
misal okumayı yeni sökmeye çalışan beş yaşındaki kız çocuğunun şımarıklığında ve bıcırıklığında ya da en lisansüstü perdeden konuş gerekirse.
bazen salaş bir cafenin en tatlı ve en güzel garsonu kılığında
bazen hesaplardan kafası karışmış muhasebeci tadında
bazen de taksim-levent hattının en kraliçe vatmanıyken
stetoskopun en pahalı mücevherlerden bile daha çok yakıştığı doktor uzmanlığında konuş
ama hep sen olarak konuş
ve ama hep benimle
çünkü susma
büyük geliyor bu yalnızlık bana
konuş ki billur sesin dağılsın zihnimin çorak topraklarında
konuş ki var olduğumu bileyim