ömür dediğin - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

ömür dediğin




her zamanki gibi pazar cumartesi demeden kapısına sabahın köründe dayandım. geçen sefer anahtarımı onda unutmuştum. kapısında kaldım. ilk kez uykusundan uyandırdım. oysa namaz kılıyor sandım. uyuduğunu bilsem kıyamaz arabada beklerdim. soğuk hava daha çok sabırsızlaştırdı beni. üç kere zile basıp bir kez de camını tıklattıktan sonra uyku sersemi olarak açtı kapıyı. 
- uyuya kalmışım. rüya görüyordum dedi.
rüyasının ne olduğunu söylemedi ama.
- hoşgeldin dedi.
içeri girdik. ben kahvaltı için çay demlemeye mutfağa gittim. o yüzünü yıkamaya banyoya..
..
geçen cumartesi yanındaydım oysa. komşularıyla da günlük hasbıhalı, dedikodusu eksik değildi. ama yine de susamış gibi anlatıyordu. geçmişinde çok zor günler olmasına rağmen anlattıkça keyifleniyordu. sesinin titrediği anlarda da hüznün en koyu karanlığından geçtiğini anlıyordum. bir an önce çıksın daha fazla üzülmesin diye lafı değiştirmeye çalıştım zaman zaman ve acemice. ama o çok istediği oyuncağı elde etmiş çocuk gibi ısrarla aynı yere dönüp oradan anlatıyordu. müdahale etmedim daha fazla. dinledim. ortak anılarımızın olduğu yıllarda bu kez hüzün ve özlem sırası bana gelmişti. üstüne bir de çekmeceleri karıştırırken doksan dört yazından. eski, bir köşesi yanmış bir aile fotoğrafını ve orada, üçte biri fotoğrafın yanan kısmında kalan babamı görünce.. cümlelerin artık anlamsız ve kifayetsiz hale geldiği bir tünele girdim. geçen hafta burada yoktu bu fotoğraf. ondan önceki hafta da. çekyat altındaki büyük albümde duruyordu. niçin diye sormadım. o anlatmaya devam ediyordu. neden sonra sessizlik oldu. fotoğrafa kilitlendiğimi fark etmişti. fotoğrafı eline aldı. niye o fotoğrafta kendisinin olmadığını anlattı. sesi yine titrerken ilk kez orada bu fikir uyandı zihnimde. trt’de ve bilumum kanallarda benzerlerini severek ve merakla izlediğim ‘ömür dediğin’de olduğu gibi bana, kardeşlere, torunlara bir hatıra kalsın diye valide sultan ile kendi ömür dediğin kaydımı yapacaktım. ama bunu daha ona söylemedim. hem sürpriz hem emrivaki yapacağım muhalif yanını bildiğim için.
..
fotoğrafı bana geri vermedi. sanki üzerinde toz varmış gibi yaparak yahut severek bir iki kere üzerini sıvazladı. sonra da özenle çekmeceye yerleştirdi.
.
.
foto: karadeniz’de küçük bir kasaba-2009 ilkbaharı