kuyumcukent yenibosna hattında tanımadığım bir sürü insanla aynı otobüsteyim. öğle saatleri. dışarıda kasım oldukça güneşli ve neşeli. içeride iğne atsan yere düşmez, balık istifine saplanır kalır. öyle kalabalık. şanslıyım. oturuyorum. candan erçetin dinliyorum. çantamdaki murat menteş'i okumakla okumamak arasında salakça bir arafta bekliyorum. onbeş dakika sonraki metrobüs aktarmasında da bu boş koltuk şansımın devam etmesini diliyorum. oysa biliyorum ki ; chp'nin bu ülkede yüzde 26 oy oranına çıkma ihtimali kadar imkansız bu dileğim. hayır chpli değilim. beşiktaşlıyım. zaten ben parti tutmam. balık tutarım. son balığı gül gibi işimden yok yere istifa ettiğim ikibinondört aralığında, oldukça soğuk bir havada tutmuştum. argoda pantolon balığı diyorlar tuttuğuma. balıkçılar ne diyor bilmem. hiç bir şey bildiğim yok zaten. biliyormuş gibi yapıyorum sadece. düşündüklerim de yaşadıklarım aynı şeyler değil uzun zamandır. ne zaman olur? onu da bilmiyorum. ama bilmemek ayıp değil bayım. bunu biliyorsun!.
bundan mesela
tam beş yıl önce, danimarka filmlerinin hastası olmamın müsebbibi jonas
efendi just
another love story filminde hiç
unutamadığım o basit ama sarsıcı tespitini kafama ve dahi yüreğime mıhlarken
şöyle demişti;
"her şey çok sıradan... ama hayat bir cumartesi günü alışverişinden daha fazlası...."
o gün bugündür o fazlalığı arıyorum. lakin bulamıyorum. yanlış yere bakıyorumdur belki.. bilemiyorum.
"her şey çok sıradan... ama hayat bir cumartesi günü alışverişinden daha fazlası...."
o gün bugündür o fazlalığı arıyorum. lakin bulamıyorum. yanlış yere bakıyorumdur belki.. bilemiyorum.
oysa en iyi
bildiğim şey aylaklık. ona da para vermiyorlar. tıpkı yazmak gibi. verseler de
almam zaten. aldığımı hak etmek isterim. ya da alır aylak adamlar yardımlaşma
ve yaşatma derneği'ne bağışlarım. bilemiyorum. söylemiştim. pek bir şey
bildiğim yok..
şu rengarenk çiçekler mesela yol
kenarına dizdikleri. cinsleri hakkında hiç bir bilgim ve fikrim yok. gül ve
papatyadan başka çiçek bilmem çünkü. geri kalan tüm çiçekler ilkokul terk
zihnimde. beyaz papatyaları ama çok seviyorum. bunu iyi biliyorum.
bir de candan erçetin diyorum;
çok güzel bir kadın. ama eve gidince bir hatta art arda iki juliette binoche
filmi izlemek istiyor şimdi canım. böyle güzel havalarda çünkü juliette izlenir
bayım. herkes bilir bunu...