üç gündür yazıyorum, sonra yazdıklarımı okuyorum ama ne skim olmuş deyip yayınlamıyorum. kıyamıyorum da. taslaklıyorum.
sanırım yaşlanıyorum..
ş
pencereyi kapadım klimanın soğukluk ayarını artırdım. oysa duygu ve düşüncelere hükmetmek oda sıcaklığına hakim olabilmekle aynı değil. zor. ortalama bir insanın ortalama sıkıntısı benimkisi. düşündükçe ve çözüm bulamadıkça yazdıran.
x
klima çalışıyor ama şoförün arkasındaki manda camı sonuna kadar açmış ya da bir başkası önemli değil kapatması gerek. ya da birinin uyarması gerek. orhan kural olmaktan istifa edeli epey oldu. insanlıktan etmeye az kaldı.
çünkü ne trafikte aracıyla ne otobüste edebiyle gitmesini biliyor bu halk. evet mine kırıkkanatlanıyorum hemen bu kadar çok davar görünce. adam çünkü bacagını 150 derece açmasa olmuyor kadın cak cak sakız çiğnemezse ve öteki kulağımda müzik olmasına rağmen kulak zarımı iğfal etmezse bağır çağır halk otobüsünün zaten adını değiştirsinler. vekillerini tu kaka etmekten asıllarına sıra gelmiyor. çünkü sıraya girmek gibi bir derdimiz yok. yüksek rakımda bi tanıdık bi kaynak bulduk mu tamamdır. özel aracımızdan çöplerimizi sokağa dökebilir, ters yöne girebilir uyaran olursa da mezhebi geniş biçimde efelenir, bazıları kuzu kuzu şeridinden giderken emniyet şeridini babamızın yolu gibi kullanabiliriz.
neyse siktiret hafız dünyayı biz mi kurtaracağız.
shit
ne düşünüyorum biliyor musun doktor?
hani ben böyle devamlı gitme hayalleri kurarken ha bugün ha yarın gideceğim ulan derken bir gün bakmışsın ki bok yoluna gitmişim. şimdi durduk yerde ama bir yandan da açık olan penceremden eylül serinliği geçmiş sonbahar fragmanlarını ruhuma ruhuma sunarken bunu düşündüm. bıraktım elimdeki ve dikkatimdeki tüm teferruatı, işinizinde gücünüzde amk lan dedim. valla dedim. ha dedim de noldu. boyum mu uzadı hayır bilakis ömrüm kısaldı. gedikli ve sağlıkçı köşe yazarlarına göre zira stres hayattan alıyormuş her daim. öyle yani.
hani ben böyle devamlı gitme hayalleri kurarken ha bugün ha yarın gideceğim ulan derken bir gün bakmışsın ki bok yoluna gitmişim. şimdi durduk yerde ama bir yandan da açık olan penceremden eylül serinliği geçmiş sonbahar fragmanlarını ruhuma ruhuma sunarken bunu düşündüm. bıraktım elimdeki ve dikkatimdeki tüm teferruatı, işinizinde gücünüzde amk lan dedim. valla dedim. ha dedim de noldu. boyum mu uzadı hayır bilakis ömrüm kısaldı. gedikli ve sağlıkçı köşe yazarlarına göre zira stres hayattan alıyormuş her daim. öyle yani.
ğ
bi de nilüfer her şeyden çok'u ne güzel söylüyor değil mi?
.
.