dolmuşların hepsi dolmuş. boş yer yok bu cıvık istanbul akşamında. yine
de yürümek güzel. ama caddede. gelen geçen de hakeza. haberler kötü ama.
vazgeçemediği hayalleri olması insanın ayrı güzel. bu hayallerin ne
kadar yakınında ya da uzağında olduğunu bilememek. işte o fena.
sonuçta sevgilim; hayat dediğin iş-ev-ev-iş-sıcak-soğuk-tatlı-acı-sessizlik-gürültü-
gülmek-ağlamak-siyah-beyaz -iki film birden ve gol. evet.
beklemek
-
metro istasyonunun serin, derin ve loş ışığında gelecek treni bekliyoruz.
biraz uykulu. biraz düşünceli. biraz yalnız. ömrümüz diyorum zaten hep bir
şeyle...