bu türden ince çizgilerle örülmüş bizim bilmediğimiz. bildiğimizi sandığımız ama ısrarla.
dün neye üzülürken bugün başka şeye ağıt yakıyorum şimdi. yarın daha başka bir şeye. hep derim yine söylerim! albdülhak şinasi abi çok çok haklıymış. yirmi dört saate varmadan hatta yirmi dört saniyeye değişiyor pek çok şey. insanlar, olaylar, duygular, her şey! normalde yapılması gereken bir davranışı üçüncü şahsı ikna için daha önce ikinci şahıslar tarafından yapılmış bir fedakarlığı göstermek çok acı. yaralayıcı hem de.
sezen diyor ya hani, " şimdi bir semt adı vefa. " nasıl bir araftalıktır bu. kime niye niçin vefa gösteririz. beklediğimiz vefalar bir bir gelmez aksine sırtını dönmüşken bize, biz hala niye bekleriz semtten başka anlamlarını göstermek için birilerine. bazen ve hatta çoğu zaman o kadar kördüğüm oluyor ki insan; kendi mi, insanlar mı yahut hayat mı çok zor bilemiyor.
bilemiyorum dostum.
lakin kıskanıyor işte bazen insan, her şeyi bırakıp basıp gidebilenleri....
.