
portakal, elma ve kepek ekmek almam gerekmiş. ama meşgulüm o sırada. 
metrobüsteyim cumartesi kalabalığında ve biraz da zordayım.  kırmızı 
ojeli kızın not defterinde bir yandan gözüm. ayıp biliyorum ama yasak 
olan şeyin çekiciliği mevzu hani. kepek, portakal, nar unutma. iki hafta
 önce ofisin penceresinden gördüğüm liseli kızlar geliyor aklıma. iki 
kişinin zor geçeceği darlıktaki uzun sokağın bir başına bir sonuna bakıp
 gizlice ve kikirdeyerek yazılar yazmalar. portakal, elma, mandalina. 
belki çok önemli şeyler değildi yazdıkları ama en az onlar kadar 
heyecanlanıp merak ettim yazdıklarını. deli gibi merak ettiğim halde ve 
sadece üç dakikamı alacakken okumak, üşenip gitmedim o gün. sonraki gün 
de ve aklıma geldiği dün de. artık bir daha okuyamayacağım yazdıklarını.
 istifa etmem gerek bugün. sonra müstakbel iş yerimle görüşme. bize biraz
 kendinizden bahseder misiniz. elma,portakal,nar. o yasak çekiciliğin 
meyvesini yiyor okumamam gerekeni yapıyor bir başkasının mahremiyetine 
göz atıyordum. yazısı gayet güzel. ben misal bazen okuyamıyorum kendi 
notlarımı. hep merak ederim acaba doktorlar da okuyabiliyor mu kendi 
yazdıklarını. elma,armut,mandalina. ama çok düzgün kırmızı ojelinin 
yazdıkları. hem kendisi hem  meraklılar rahatlıkla okuyabilir. bir nevi 
ders notları olduğunu anladığım an eski ilgim kalmıyor.  ben okumayı 
kestiğimde okuyan var mı diye bakınıyor etrafına. çok fazla kontrol 
etmeye başladı. ya da niye okunmuyorum bakışları mı acaba? mandalina, 
nar, ayva. unutma. sonra boğaz köprüsünü geçerken sırtı şoföre yüzü bana
 dönük ablanın şarkı söylediğini fark ettim. fark ettiğimi fark etti güldü.
 güldüm. portakal, mandalina, greyfurt.
.
barış manço - domates biber patlıcan