bir kaç zamandır sürekli anatolian rock dinler oldum. hani psikolog olsam; mutlaka altında yatan bir sebep vardır deyip eşelerdim. ama iyi ki psikolog falan değilim. eşelemedim. sadece dinleyip geçiyorum. hem biraz da grip gibi bir şey bu. mevsimsel. bugün anatolian rock yarın slow rock. öteki gün başka bir şey. zaten mesele de bu değil hafız. mesele şu; bu akşam akif ve ersoy ile buluştuk. mehmet gelmedi. olağan bir toplantı değildi. olağanüstüydü. davet ettiler. icap ettik. iş teklif ettiler. ki iş almanya'dan iyi. ama kibarca reddettim. hayır, kibir ya da şımarıklık değil bu. çünkü dedim dokuz altı kafesine açlıktan ölene dek dönmemeye ahdım var hafız. hem buna kafa olarak da hiç hazır değilim. bilmiyorum iyi mi yaptım? hem neyime güveniyorum onu da bilmiyorum. ama ne demiş kanuni; olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi...
evet böyle. şimdilik anatolian'a devam..
.
