notes on a scandal (2006) (metrodaki boşluk) - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

notes on a scandal (2006) (metrodaki boşluk)




cate, cate, cate… ne harika bir detaysın sen. hiç mi boşun olmaz bacım! her filmi ayrı bir oyunculuk dersi diyeceğim ama rol yapmıyor, yaşıyor ve yaşatıyor adeta. 
nedameli ve çetrefilli bir konusu olan işbu filmimizde de ekürisi judi dench ile artistliğin kitabını yazmışlar. tabiri caizse döktürmüşler. role öyle iyi girmişler ki zaman zaman film olduğunu bana unutturdular. bir dram filmi değil de elm sokağında kabusu yahut scream-7 serisini izliyor gibi gerildim. hele ki cate’in kafayı kırıp sözde kankası barbara’nın evinden çıkarak gazetecilerin arasına daldığı sahnede yumruklarımı ve bedenimi nasıl sıktıysam artık kırk derece istanbul’unda çözülmem zaman aldı.

ve yine -benim açımdan- film en can alıcı, en akılda kalıcı, dimağda en iz bırakıcı, bir yerlere jilet kesiği atan sahnesi diyorum; sheba yani cate blanchett’in barbara ile dertleştiği o ilk sahne. 
sheba, çok sevdiği babasının kendisini  metrodaki boşluğa dikkat et diyerek devamlı uyardığını anlatır. ve metaforunu patlatır. “hayal ettiğin hayat ile yaşadığın hayat işte o metrodaki boşluk gibidir.”
düşmemelesin!!

filmde altı çizilecek hatta barbaranın günlüğüne yapıştırdığı altın yıldızlarla mimlenecek o kadar çok  noktası var ki.. barbara’nın sevgisizliği ve yalnızlığından girip insan ihtiyaçlarının, tutkularının ahlaki değerlerle çatışmasından çıkılabilir. ve yine bir sürü şey yazılır bu filmle ilgili. 
ama hava sıcak nem had safhada, o yüzden biz kısa keselim.
bayanlar baylar; notes on a scandal etkileyici bir film.
cate blanchett muhteşem.
judi dench harika.
evet böyle.