evet yıllardır çok fazla film, çok fazla dizi izlediğim ve en az onlar kadar kitap okuduğum doğrudur. peki bunlardan ne öğrendin dersen ; kimi ağzıma sıçtı, kimi hiç tesir etmedi. kimi de sadece buruk bir tebessüm bıraktı yüzümde.
ama ve yine de haksızlık, nankörlük etmek istemem. bunca huzursuzluk ve mutsuzluğumun arasında güzel şeyler olmadı değildi şu bir kaç yüzyıllık hayatımda!
gerçek anlamda iki kez aşık oldum mesela. hani kalbin şu göğüs kafesinden dışarıya fırlayacak gibi olduğu, suratta belli belirsiz şapşalca gülümselere sebep olan durumdan bahsediyorum. öte yandan aşk gibi bazen aşktan öte sevdiğim şeyler de oldu. misal tren raylarını çok sevdim. hep sevdim. sonra kuşlar, mavinin ve beyazın ve özgürlüğün resmi kuşlar. bankları da çok sevdim. başıboş, kendi başına takılan yalnız banlkları. ve nihayet şarkılar. o şarkılar ki; bir balık için su neyse benim için de şarkılar oydu.
şimdi durduk yerde niye anlatıyorum ki tüm bunları sana?. açıkçası ben de bilmiyorum ibrahim. yaklaşık dokuz yıldır blog yazıyorum. bazen çok tutkulu, çok ihtiraslı sanki dünyanın en mühim işini yapıyormuşum gibi yazdım bazen de alışkanlığa boyun eğip bir görevmişcesine aldım kalemi elime. fakat şu son zamanlarda her ikisini de yapamaz oldum. hani dedim yaz gelirken belki yazma iştahım da geri gelir. ne bileyim. kendimi falan bulurum!
bir umut işte..
.
candan erçetin - ben kimim
bir umut işte..
.
candan erçetin - ben kimim