birbirimizi kandırmanın manası yok sevgilim. dürüst olalım, sence de 
bu zalim dünyada yeterince yalan, kan ve gözyaşı yok mu zaten? demem o ki; sadece ama sadece dürüst
 olalım, canlarımızı yemeye gerek yok. bütün bu olumsuzluklara don 
kişot olamayız hem. buna ne senin ne benim ne de cervantes'in gücü 
yeter. peşinen söyleyeyim pollyanna da olmaz bizden. en iyi ihtimal 
birer pinokyo oluruz bu sahte dünyada!
bu mutluluk ve dahi kibarlık oyunlarıyla. 
ortam siyasetçiliğiyle, yaşam taklitçiliğiyle...
gözlerimiz ölü bir balığınkinden daha soğuk ve donukken neyin kandırmacası bu allah aşkına?
pekala
 içimizden geleni her daim yaşamak mümkün olamayabilir lakin 
yazabiliriz. miş mış gibi yapabiliriz belki ve beyazla siyah arası 
yalanlar kuşatabilir dilimizi ama ya kalemimiz? o kirlenmemeli. bu şerefsiz
 oyuna alet olmamalı. siparişe göre yaşayabilir belki belli bir dönem 
insanoğlu ama siparişe göre yazmamalı, yazamaz. zira bu oyun bozulur er ya da 
geç.
bu benim fikrim tabi seni bilemem.
. 
 
 
 
 
