soğuktu - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

soğuktu




"ben seni beni sevesin diye sevmedim sevmenin nasıl olduğunu gör diye sevdim" yazıyordu.
her sabah andımızı okuyan çocuklar gibi okuyordum pendik'i geçip denizi görünce. inşaat alanını çevreleyen alüminyum levhalar üzerine yazılmıştı. levhaların yeri değişmiş trenin geçtiği yerden biraz daha uzaklaşmış daha kötüsü yarısı okunabiliyor artık. üzüldüm. kendi derdimmiş gibi. yazan da son halini gördü mü, üzüldü mü acaba? kim bilir belki laf ola beri gele diye yazdı. üçü bir arada kıvamındaki günümüz hazır mesajları gibi.
bilemeyiz.
bilemem. ama belki de hakkını verdi aşkının. onu da bilemem.
gerçek şu ki üzüldüm. 
niye bilmem. belki ibrahim sadri gibi duvarlara yazamadığım için aşkımı fazla içselleştirdim ben de. 
kim bilir?

ne diyordu sadri ?

sizin evin duvarına kahrolsun diye yazıyordum
ve hızla kaçıyordum

sizin evin duvarına bir kez olsun
seni seviyorum diye yazamadım

o zaman duvarlara öyle şeyler yazılmıyordu
dedim ya yetmiş dokuzun kışıydı sertti, soğuktu
istanbul'a kar yağıyordu....

.