beyazlar beceremez* - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

beyazlar beceremez*


balkonuma vuracak olan sabah güneşini gözler gibi beklemelerim, hep aynı şarkıyı dinlemekteki ısrarcılığım, senin benim şiir yazamayışımdaki alaycılığın, benim senin beatles esprini anlayamam ama nedenini sormadığımı bu sabah çay içerken hatırlayışım, yaşadığım tüm evlerdeki ayrık otu ve erkenci horoz oluşum, sabahın köründe yalnız yaptığım hafta sonu kahvaltı saltanatım, inşaatçıların keser sesleriyle kesilen hülyalarım, ilkokuldaki pembe okuma kartlarım, orta iki baharında ümit yaşar oğuzcan’dan ilk aşk hecelemelerim, lise son yazında ilk aldanışım, yılmaz’ın sendikacı babasının vurulması son durakta, bir gün önce aldığımız ekmeği saran gazeteyle üzerini örtmeleri babamın arkadaşının, on beş yıl sonra gelen şampiyonluk şarkılarına eşlik edemeyişi babamın, üniversiteye ilk adımlarımı atarken eskişehir otogarında bana son öğütleri yine babamın, manisa’lı koğuş arkadaşım tarzan kamil’in askerde intihar edişi, plaza cehennemindeki ilk uzun metrajlı işim, annemin bulduğu kız ile kendi buluştuğum arasındaki tercihlerim, çoktan seçmeli sınavların cevap anahtarındaki kaydırmalarım, işe gidip eve dönmelerim, iç güveysinden hallice hallerim, devrik cümlelerin iyileştirici gücüne biat edişim, mutsuz aşklarım, mutlu ebeveynliğim, anlamını bilmeden sevdiğim şarkılarım, mezar taşlarını okuma takıntılarım, bir daha dünyaya gelirsem ya polis dedektifi yahut gazeteci olacağım serzenişlerim, küçük dayımın fazla ecnebi dizisi seyrediyorsun evlat eleştirileri, fayda etmeyen son pişmanlıklarım, kasım soğuklarına denk düşen kararsızlıklarım, araftaki çaresizlikliklerim, kendi düşen ağlamaz repliklerim, ‘bir puro bazen sadece bir purodur’ aymazlıklarım, unutulmaz tarih sözlülerim, lise bahçesindeki potadan bozma kaleye harika gollerim, bir türlü kafamın basmadığı modern matematiğe karşı divan edebiyatını en çok sevmelerim, ay tutulmasını güneş tutulmasına tercih etmelerim, sabahın on birindeki şekersiz ama mutlak güneşli kahvelerim, araba sevdası’yla yarışan balkon sevdalarım, üç sabahtır altıda uyanmalarım, üç kere yüzümü yıkayıp üç kere seni sayıklamalarım, afrika’ya dahil olan sevdalarım, dünyadan münezzeh ayrılıklarım, bir üçgenin iç açıları toplamından çok olmayan acılarım, zamanı bir türlü geri saramayışlarım, avunurum diye girdiğim şair sayfalarındaki metafor parçalarından mütevellit yaralarım, ölmeden önce görmek istediğim hiç bir yeri henüz görmemelerim, bostancı sahilinde çakıl taşlarından inşa edilmiş küçük mutluluklarım, şartlar denen o vahim şey bahanesine teslim ettiğim züğürt tesellilerim, doğu ekspresinin yemekli vagonuna bindirilmiş hayallerim, tüm bu yazdıklarım ve dahi yazamadıklarım, kendime bile söyleyemediklerim, düz yazıdan bozma şiYirlerim, yaşam beceriksizliklerim, kendi kendimi yemelerim ve son tahlilde alamadığım bir arpa boyu yolun dayanılmaz ağırlığı bugün üzerimdeki, affet beni sevgilim

06:09, bir istanbul baharı

* white men can’t jump (1992)

billie eilish - bury a friend