bin dokuz yüz seksen - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

bin dokuz yüz seksen




serin ve rüzgarlı bir ekim akşamüstü. adaları tepeden gören bir çay bahçesindeyiz. rüzgar saçlarını rahat bırakmıyor. yüzünü kapatan saçlarını defalarca ama defalarca yorulmadan düzeltiyorsun. bıkmadan defalarca izliyorum. konuşmuyoruz. öyle, uzaklara bakıyoruz. güneş son demlerini paylaşıyor. adalar her zamanki gibi muhteşem. ama bu akşam biraz hüzünlü. sanki arka fonda sezen bindokuzyüzseksen'i söylüyor. öyle kederliyiz. sessizliği sekiz-on yaşlarındaki esmer, kara-kuru kız bozuyor. "abi bu güzel ablaya bir gül almaz mısın?" alıyorum. ve kulağının arkasına takıyorum o gülü. "türkan şoray gibi oldun" diyorum. gülüyorsun.  bu o günkü ilk gülümsemendi. benimse seni gülerken gördüğüm son gün.

                                                                                                         -teşrinievvel ikibinyirmibeş-

sezen aksu - 1980