istanbul hatırası - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

istanbul hatırası

sezen, istanbul hatırasını söylüyor. rüzgar canı isterse esiyor. bahçede annemle karşılıklı oturuyoruz. konuşmuyoruz ama. düşünceliyiz. ne düşündüğümüzü bilmiyoruz lakin. sorup anlatmıyoruz da. öyle derinlerdeyiz. kesin babamı düşünüyordur. birazdan belli olur hem. ne zaman babamı düşünecek olursa alakasız bir yerden söze girip konuyu mutlaka babama bağlar çünkü. neden bu şarkıyı seçtiğimi bilmiyorum. bu akşam sadece sezen dinlemek istedi canım. 
neden sonra annem karşı komşuyu kastederek "feride'yi istemeye gelecekler bu akşam" dedi. çayımdan son bir yudum aldıktan sonra "hayırlısı olsun" dedim. fakat bu sıcakta kız mı istenir a.q diye de içimden devam ettim. içimden de olsa annemin yanında böyle küfürbaz olduğum için kendime kızdım.

-bi çay daha dedi annem.

-bu sıcakta dertleri neymiş dedim..

-rahmetli baban da çok severdi çayı diyerek cevap verdi, bilmezmişim gibi. 

-babam dedim akşamları çay içmeden uyuyamazdı. bense çay içtiğimde uyuyamıyorum.

az önce kaybolduğu sessizliğe büründü yeniden. hiç bir şey söylemedi.
üstelemedim. onyedinci tekrarını yapan sezen'e verdim can kulağımı....

Günlerden güz mevsim sepya
Bir tüy kalemle çizilmiş bekler
Bir hayat daha olmalı der gibi
Kahverengi tonlarda uykularda