şey - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

şey

gecmis gün şimdi kim dedi hatırlamıyorum o kalabalıkta. ki bilirsin normalde hiç haz etmem kalabalıklardan. mecburi toplantılardan biriydi ve bir arkadaş şeftalili tavuğu çok güzel yaparım dedi. diyemedim bırak yapmayı ben hiç yemedim o naneyi. hem ben irlanda'ya da hiç gitmedim cok istememe rağmen. hadi anladık insanlar prag'a giderler kafka vardır cunku orada. ve venedik'te bol bol gondol artı sınırsız romantizm. sonra ötede roma falan. e paris zaten paris. ama işte ben irlanda tutkumu anlayamadım hala usta. ha sorsan hayatındaki en büyük çılgınlık nedir? cevap veremem. düşünmek için arkadaşımı aramam gerekir. joker olarak belki yıllar yıllar önce adile naşit uykudan önceyi sunarken yok çok eski oldu o, fransa'nın dünya şampiyonu olduğu yıl olabilir mesela. evet evet france 98. işte o yaz,  doğrusu baharla yazin cilvelestigi ilk haziran gunleri bir gece vakti soğuk ve hircin kara-denize girmişliğim sayılabilir. yahut ergen bile olamamışken daha sırf ucuz bir sidik yarışı uğruna ki o zamanki adıyla cesaret testinde kıçı kırık bir inşaatın iki metrelik boşluğundan uzun atlayamayıp bir buçuk metrelik çukuruna sırt ve kafa üstü düşmek aptalıktı düpedüz şimdi düşününce. çılgınlık değil bu kesin. ama evimizde ve sehrimizde birlik ve beraberliğe en ihtiyaç duyulan günlerde, beni seven ve hatta sevmeyen arkadaşlarım " mithad selim, deli misin olm gül gibi iş bırakılır mı" derken hem de iki senede sekiz kere falan.  bir gurur, bir inat, bir otorite karşıtlığı, bir özgürüm ben adamım, bokun buharıyım hedesi uğruna. çılgınlıktı bu yaptığım onlara göre bana sorarsan sevmek sevilmekten daha güzel usta. şimdi olsa gene aynılarını yapardım kesin. yalnız ve yine de iki şerhim var düşülecek bu hususta; ilki bu şehirde olmazdım. kıyısından köşesinden deniz geçen daha sakin bir şehir evladır. bir de, işte bir de.... o da bana kalsın usta....
bilirsin gerisini hep yapardım. yine ve yeniden.....
.
jamie woon - night air
.