rasimpaşa - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

rasimpaşa

katar katar mavilikler rasimpaşa yokuşuna dizilmişler, kavşaktaki trafiğin açılmasını bekliyorlar. insanlar ise karınca ordusu gibi oradan oraya koşturuyorlar. ve ben paramın üstümü cebime koyarken, çok güzel ve genç bir kadının yan gözle beni süzdüğünü fark ettim. bakışını beğenmedim. yoksa bir saniyelik bakışlarına aşık olduğum nice çirkin kadınlar sevdim. rasimpaşa meydanında diyorum; minibüsten inen insanlar kovandan boşalan arılar gibiler. bir huniye tersten girer gibi inceden ve yelpaze oluşturarak caddeye yayıldılar. 6 liraya saç tıraşı yapan kuaförlerin camında brad pitt resimleri, pendik-kadıköy minibüslerinde metrobüse gider yapıştırmaları. ama işte nereden baksan bir tutarsızlık. ahmakça! ve hem o bakışa kimse bakmaz güzelim! ne kadar afili filinta olursak olalım ne kadar dik durmaya çalışırsak çalışalım bir kamburumuz var sırtımızda mutlak. çocukken eğmişler zira. ve seviyorum diyorken mesela biri içten sevmiyordur belki de yahut sevmiyorum derken aslında yürekten seviyordur öteki. ya da yüzümüz gülerken gözlerimizin içi kan ağlıyordur mesela. güneşlidir hava dışarıda ama içimiz karlıdır yahut. ve kalbi üşüyebilir bir insanın yaz ortasında sevgilim! diyorum ki; rasimpaşa yokuşunda güzel kadınlar, mavi minibüsler, canım insanlar, az sağdan gidin!
.