gündökümü - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

gündökümü

bazen hiç inmek istemiyorum bindiğim toplu taşıma aracından. tembellik yahut yorgunluk değil sebep. hani sebebini tam olarak ben de bilmiyorum ama kendilerini muhtelif yerlere zincirleyen 'grinpiisciler' gibi çakılmak oturduğum koltuğa ve içinde bulunduğum aracın da hiç durmadan dağ bayır, dere tepe, gündüz gece gitmesini istiyorum sadece.

oysa geçen akşam iş dönüşü düşündüm bunu. boş yere sızlanıp duruyoruz, seçenekler gayet açık aslında. fifti fifti! ya gidersin içinden geleni yaparsın her şeye rağmen ya da buna yüreğinin yetmediğini kabullenip gitmezsin. arafta durup boş yere rüzgar almanın alemi yok bayım!

her tarafından klişe ve basitlik akan kurgu romanları okuyamıyorum artık. hoş eskiden de okuyamazdım ama şimdiki kadar batmazdı. belki çevirenin belki yazanın suçu ama benim değil. hayal değil gerçeklik arıyorum belki hem.

05-12-2009 da yazmıştı sevgili dostum okumuş ve mutlu olmuştum daha o vakit. şimdi gönderdiği kitabın arasında yeniden fark ettim. bir kez daha okudum. gülümsedim. kışın ortasında açan güneş gibi mutlu etti bu el yazması beni. diyor ki bir cümlesinde; YAZ! inan bana bizim gibilerin başka çaresi yok aklını yitirmemek için.... enteresan tam da bugünlerde bu yitme meselesini düşünürken tekrar okumak....
yazmalıyım evet.

ve demiştim ki bir seferinde içinden istanbul geçen şarkılar biriktiriyorum. farid farjad'ın istanbul eseri de bunlardan biri, onlarca tekrar yapan..
.
farid farjad - istanbul